23 Ocak 2011 Pazar

son zamanlarda

Bazen buraya geliyorum
O kadar şey oluyor ki aklımda
Eğer gece vaktiyse tilkilerin hepsi uykuda oluyor,  sanırım kediler dolanmaya başlıyor o zaman içimde... Oraya buraya kıvrılıp en sıcak yerde uyuyakalıyorlar çoğu zaman. Hepsini kovalıyorum bazen, kim varsa, ne varsa,  hangi duygu nerede asılı kalmışsa ... Rengine bakıyorum, olmuşsa kopartıp alıyorum afiyetle yiyorum.:)Artık hiç bir şeyi çürütmüyorum, odalarımı kokutmuyorum. Sessiz sakin yaşıyorum. Bana büyük gelen yerlerini kesiyorum hayatın, aynanın karşısına geçip bakıyorum yakıştı be diyorum... Yakıştı...
Kazıdıkça kazıyorum...  çıkıntılı yerlerimi bir heykeltraş gibi yontuyorum... herkes gibi.


Bazen buraya geliyorum bakıp bakıp gidiyorum
Kirletmeye kıyamıyorum,
Bazen burada öylece duruyorum
 Açıp müzikleri sarhoş oluyorum.

Bazen buraya
Geliyorum
Kapının altından sızıyorum
Şarkılar söylüyorum
Siz hiç görmüyorsunuz
Siz hiç duymuyorsunuz

Ayaklarım ıslak
Çıkıyorum




O kadar h/iç oldu ki hepleri hiç merak etmiyorum...


yazının şarkısı: blog müzikleri

13 Ocak 2011 Perşembe

.....

her gece kalkıp bakıyorum
üstün açıldıysa örtüyorum
kapıları üstümüze kapatıyorum
sırf sen gitme diye
üşüme diye
sana gözüm gibi bakıyorum

ellerim cebimde
yıllardır yanında yürüyorum
sen sustukça benim gevezeliğim tutuyor
susmalarını seviyorum

aklına esip gidince arkandan bakıp kalıyorum
içeri giresin diye camları açık bırakıyorum
sonra
usulca sessiz sessiz yanıma öylece uzanmanı seviyorum
hiç bir şey sormadan sarılmanı
arkamdan saçlarımı okşamanı

bir gün gidersen
bir gün bıkarsan benden
artık sevmezsem seni
nereye gidersem gideyim
nereye gidersen git
biliyorum elbet bulursun beni
sorgusuz sualsiz
sokulup
içine çekersin nefesimi

gidersen en aydınlık gecede
kimseyi koyamam ellerime

yalnızlığım
küstahlığımı affet
ben asla bırakamam seni

12 Ocak 2011 Çarşamba

kim bu ben

bir kaç gündür neden böyleyim bilmiyorum
son günlerde yaşadıklarımdan mı
artık sadece ruhum değil bedenim de patlak vermeye başladı
kızıyorum kendime
suçluyorum
yasaklar koyuyorum sonra o yasakları çiğniyorum
garip


sık sık geçmişi düşünüyorum 
oysa çoktan kapatmıştım tüm kapıları
o kadar büyük konuşan ben şimdi sevmediğim şeyleri yapıyorum
sürekli film kareleri geçiyor gözlerimden
kapatıyorum en güzel yerinde 
sonra olmadık bir anda yeniden açılıyor sanki biri anıları fişe takıyor!
ben değilim ama kim bu onu da bilmiyorum
bulsam belki onu susturucam, öldürücem belki de
kim bilir belki yatırıp dizime saçlarıyla oynayacağım


ah diğer yanım geçmedi mi hala sol yanın
seni dinlemediğim için kızgınsın bana biliyorum


ama sus artık
geç artık


sev artık
............


yazının şarkısı: nazan öncel - çocuk kalbim

mimdir mim


evet yeni bloğumun ilk mimi beenmayacığımdan geldi...
seve seve yazıyorum ben de..


En sevdiğim kelime?
hayat

En nefret ettiğim kelime?

önyargı
ve gereksiz hırslar

Ne sizi heyecanlandırır?

yenilikler
yeni bir şehir
yeni bir ev
yeni bir kitap
yeni bir aşk

Heyecanınızı ne öldürür?

hayalkırıklığı


En sevdiğiniz ses;

son günlerde sessizliği seviyorum daha çok
ve bir de viyolonselin sesi

Nefret ettiğiniz ses;

her türlü gürültü 
araba kornası motosiklet vs.
ve bazen toplu yerlerde özellikle kadınların bağırarak konuşması


Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

muhasebe gibi rakamsal şeylere uğraşılan meslekler...

Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz?

bir sürü isterdim aslında
güzel şarkı söylemek ve çok güzel resim yapmak isterdim
çok iyi viyolonsel,keman ve piyano çalmak isterdim

Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz?

kimse olmak istemezdim gereği yok

Nerede yaşamak isterdiniz?

ben imkanım olsaydı oradan oraya atlamak isterdim
bir kaç yıl istanbul
sonra izmir
sonra roma
sonra londra
sonra venedik
sonra dublin
sonra fas...

sonra belki başka yerler:)

En nemli kusurunuz nedir?
her şeye rağmen insanlara inanmak
tembelliğim bazen her şeyi erteleyişim

Size en fazla keyif veren kötü huyunuz nedir?

bazen çok şeytan olabiliyorum beni üzen ya da kızdıran birine

Kahramanınız kim?

gerçekten sadece annem


En çok kullandığın kötü kelime;

koca kafalı,dana, eşek, her türlü hayvan ismi kullanırım ama bazıları şirin geliyor bana.

Şu an ki ruh haliniz;

umutlu ama sürekli değişir benim ruh halim ben bile ayak uyduramıyorum ruhumun durumuna, her an karamsar olabilirim.

Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?
aslında bir sürü var sevdiğim ama ilk aklıma gelen sanırım bu :Hep  denedin hep yenildin..! Olsun gene dene gene yenil! Daha iyi denil...!


Mutluluk rüyanız nedir?
öyle bir rüyam yok ama sevdiğim bir şehirde sıkıldığımda denize karşı saatlerce oturmak bir de bilen bilir denize inen yokuşlarda yürümek hayalim vardır benim
(belki de bir rüya bilemedim şimdi.)

Sizce mutsuzluğun tanımı;

olmak istediğin yerlerde ve olmak istediklerinin yanında olamamak hatta kendinin bile bazen.
ve büyük hayal kırıklıkları

Nasıl ölmek isterdiniz?

uyuyarak tabiki de...

Öldüğünüz zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz?

bak işte kabus bitti.Gir içeri...





ben de mimi kabul ederlerse gri kent sakinine, parpaliye ve de pilli petroya atıyorum:)


7 Ocak 2011 Cuma

oysa uzun ve karanlıktı...hayattı


"Geldim: Gitmelere bekle diyerek.
Attım valize bir kaç kırgınlık,
Bir iki vefasızlık,
Bir kaç acı söz;
Benim hatırladıklarım.
Bir kaç iyi söz,
Senin unuttukların.
Geride kalan ne varsa
Boğazın sularına serdim." der halil cibran






oysa geride kalanları sulara sermek yetmez bazen...
unutmaya yetmez
boğmalı önce suda, kurutmalı sonra güneşte

bağırmalı belki içinde kalanları avaz avaz söylemeli


en çok ne zaman kırılır ki kalp
çok sevince mi
çok bekleyince mi
uzun uzun sevince mi
yüzünü bir daha görünce mi
fotoğraflardan kesince mi
mektupları okuyacak cesareti bulunca mı
biriyle görünce mi


biter elbet geçen zamana küfürler...
bir gün biter
bu lanet


uzun ve karanlık bir tünel burası
ve 
aynadaki yağmurum
ne zaman biterse
gökkuşağım elbet o zaman çıkar





yazının şarkısı: aaroN - U Turn (Lili)

6 Ocak 2011 Perşembe

Kalbin Saati

günün bu saatinde başka şeyler gelmeli aklıma
ne bileyim mesela yetişmeyen işler
neşeli bir şarkı belki
az şekerli bir kahve..
günün bu saatinde başka şeyler düşünmeliyim
akşama ne yesem gibi mesela
marketten alınacaklar için liste hazırlamalıyım kendime
boğazıma bir şey takılmamalı günün bu saatinde

akşama kızlarla nerede buluşsak sorusu takılmalı aklıma
birkaç yeri eleyip hangisinin çayı tazeyse hep oraya gitmeliyiz diye düşünmeliyim

günün bu saatinde tam şimdi belki saate bakıp hadi geçse ya demeliyim içimden
kar yağsa diye iç geçirmeliyim belki yola bakan penceremden bir de bu kadar soğuk olmasa!
takvime bakmalıyım doğum günüm hangi güne geliyor bu yıl diye hesap yapmalıyım belki
ne zamandır film izlemiyorum bu akşam oturup o çok istediğim filmi izlemeliyim artık diye söz vermeliyim kendime..!

yani biliyorsun işte günün bu saatinde yapacak işlerini düşünür insan


tam şimdi günün bu saatinde bunlar gelmeli aklıma
takılıp kalmamalı yanık ekmek kokusu gibi burnuma
ellerinin kokusu
ellerinin dokusu
onca yılın tozu

nereye koyacağını unutur bazen insan ellerini
nereye koysa yakışmaz

şimdi kalbimi ne renge boyasam görünmez içi..?
sahi var mıdır kalbin bir rengi?
ne renktir açılsa içi?


yazının şarkısı: mehmet erdem olur ya
 

Template by Blogger Candy